22 Ağustos 2013 Perşembe

Bizden neden büyük adamlar çıkmıyor?



Gecenlerde bir universitenin mezuniyet torenindeydim. Toren sonrasinda her bir kosede oylece kumelenmis ogrenci topluluklarina mensup ogrencilere gozum ilisti. Aralarinda usulca gezerken entellektuel meselelerle alakali o anda mezun olmakta olan bir topluluk baskaninin heyecanli gozlerle kendisini izleyen ogrencilere verdigi tavsiyeler kulagima ilisti. Diger bir cok seyin yaninda, "Dunyayi kurtarmiyoruz arkadaslar, abartmayalim." demesi en cok ilgimi ceken sey oldu.
Turk toplumunda ve diger dogu toplumlarinda bu yaygin bir hastalik. Neden mi bahsediyorum? Cesaretsizlik, kendini gucsuz gorme, asagilik kompleksi, idealsizlik... Daha pek cok isim koyabilirsiniz. Bu surecin nasil isledigi uzerine biraz kafa yordum hemen sonra.
Bu topraklarda insanlara daha genc yasta buyuk isler yapamayacaklari soyleniyor once. "Biz dunyayi kurtarmiyoruz arkadaslar." Oyle ya, biz birer doguluyuz, neuzubillah, ne haddimize. Onu sevketli bati yapabilir ancak. Bu ogrenci bu cumleyi kullanirken bilincaltinin derinliklerinden gelen, biz buyuk isler yapamayiz, dusuncesini dile getiriyordu aslinda. Dunyayi kurtarmak, mecazi bir tabirden ibaret burada.
Arkasindan bu cocuklar onlerinde kendilerine ornek olabilecek pek buyuk modeller de gormeyince bunu kaniksamaya basliyorlar. Bir ingiliz, 10 poundun arka yuzundeki Darwin'e bakip buyuk bir biyolog olmayi dusleyebilir. Ya da ayni ingiliz, bu sefer 20 poundun arka yuzundeki Adam Smith'e bakip kapitalizmin artik miadini doldurdugunu ve simdilerde kurulacak olmasi muhtemel yeni dunya duzenindeki yeni iktisad teorisini atanin kendisi olabilecegini dusunur ve bu yolda calisabilir. Hakeza Fransiz, Alman, Rus. Ancak bizim cocuklar icin bu yol daha once ya hic acilmamis ya da bazi yollari acan "eski ve karanlik" donemin insanlariyla baglar zaten devlet eliyle koparilmis. Karsilarindaki nadir birkac buyuk adam da genelde arafta. Saglam bir temele mebni olmayan fikrin gelecege ciddi anlamda uzanabilmesi ve onu sekillendirebilmesi guc.
Boylece hedefsiz veya kendi capinda kucuk hedeflerle buyuyen cocuklar arasindan, mesela, ben Ortadoguyu herseyiyle oylesine ogrenecegim ki Fas'tan Cin'e kadar rehbersiz rahatca dolabilecegim, diyenler cikmiyor. Bunu 19 yy. da, yanilmiyorsam, bir fransiz oryantalist adayi soylemisti. Dedigini de yapmis seneler sonra. Yine kendilerine asilanan asagilik kompleksiyle zihinleri igdis edilmis bu cocuklar arasindan, ben oyle muhkem bir teori ortaya atacagim ve o oylesine yayilacak ki, curutmek icin bir duzine adam devletten maas alacak da o etkisini hala koruyabilecek, diyenler de cikmiyor maalesef. Zannediyorum bir universite ogrencisi cikip Turkiye'de boyle birsey soylese, kendisine hayalperest, polyanaci, ustelik de kibirli bir iflah olmaz oldugu soylenerek hemen oracikta haddi bildirilir. Oyle ya, Huntington, Fukuyama gibiler boyle hesapli teorileri atarken ve bu teoriler buyuk capli stratejik projelere mesruiyet zemini saglarken bizim ne haddimize. Inisiyatif onlarin; onlar once hareket etsin, ardindan biz tepki verelim. Sahin Alpay ve daha bircogu obur yandan kalem curutedursun Huntington sacmaliyor diye. (S. Alpay'in Huntington sacmaliyor, isimli bir makalesi var.)
Tabi butun bunlarin yaninda Turkiye ve dogu toplumlarinda fikre, bilgi ve bilime verilen onem de hatirlaninca bu topraklar tadindan yenmez hale geliyor!..
Bunun yaninda unutmadan soyleyeyim. Kahvelerde aksamlara kadar tuneyip Amerika'nin Iran'a ne zaman saldiracagindan ya da her tarafimizin Yahudiler tarafindan sarilmis oldugundan dem vuranlari ben de tasvip etmiyorum. Bu amcalarin Posta gazetesini okuyup tez elden dehsetengiz senaryolar kurmasini siddetle kiniyor ve onlari kendi islerinin basina davet ediyorum. Ancak, idealleri, kendilerine izin verilen seviyeyi asmis olanlara laf edenleri, dusunmeye cagiriyorum. Bu gafillerin Hollywood'ta Rambo tarzi filmlerde Amerikalilar tarafindan kurtarilan kac adet dunya senaryosunu zevkle izledigini kestirebilmek guc. Bunlarin, hele hele Washington, NY, Pentagon gibi merkezlerde cizilen haritalardan ve yapilan pazarliklardan haberlerinin oldugunu hic sanmiyorum. Yalanlar ustune gibi bir filmdeki senaryo bu insanlar icin olanaklidir ancak onlar, Dunyayi kurtaran adam filmini izlememis olsalar bile, sirf bir Turk filmi diye ismine gulerler. Senaryosunun sacmaligina ben de guluyorum, bu ayri mesele.
Idealist insanlarin hep toplumu dogru yola surukleyecegi garanti edilemez. Hitler Paris'e girerken hayalindeki Avrupa Alman imparatorlugunu kurabilecegine inaniyordu. Enver Pasa, 90 bin askerin donmasina sebep olurken aslinda Turan pesinde kosuyordu. Ancak bilgi ve etik ilkelerin eslik ettigi, stratejik bir muhakeme yetenegi ile destekli bir idealizmin toplumu dogru yone suruklemesi kuvvetle muhtemeldir. Yoksa, 250 senedir oldugu gibi, dogu toplumlari, kendilerinden olmayan insanlar tarafindan cikar iliskileri golgesinde daha pekcok yone suruklenip duracak...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder